Adriyatik denizinde güzel bir koyda Millattan önce 168 yılında kurulan bir kasaba Kotor, taş binaları, sokakları birbirine bağlayan merdivenleri, ortaçağ havasıyla da Turistler açısından çok çekici ve Unesco dünya mirası listesinde.
Ara sokaklarda dolaşıyoruz, binaların balkonlarında, çatılarında kedi heykelleri görüyorum, hediyelik eşyalar da hep kedi. Sokaklarda da çok güzel bakımlı kediler var. Dünyanın ilk kedi müzesi oklarını takip edip müzeyi de hızlıca dolaşıyoruz. Aslında ilk kedi müzesi Belgrad'da kurulmuş ama Kotor sahip çıkmış kedi müzelerine.
Müze geliri ile dünyadaki tüm kedileri besliyorlar. Galata'da kedi müzesine gitmiştik geçen kış, bu müzenin bir şubesi sanırım Galata'daki küçük müze.
Dağlar ve deniz arasında sıkışmış bu eski kentte fareler, haşaratlar çok büyük problemmiş, gemilerle kediler getirilmiş, fareler azalınca hastalıklar da azalmış ve halk kedileri şansın refahın simgesi olarak kabul etmiş.
Her yerde serbestçe dolaşıyorlar. Hepsi de tok sanırım çünkü lokanta önlerinde yemek dillenen tek bir kediye rastlamadım.
Efes kedileri, İstanbul kedileri de her yerde dolaşıyor ama biz kediler böyle bakımlı değil, şehir olarak kedileri sahiplenmiyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder