Bir geziden enstantenler -Nurten Yurt

 


Boğazın rüzgarı iyi gelir gribe soğuk algınlığına    ölmeyip kazık çakan bir yazardan duymustuk. hayır diyor bellegim bu şehirde herkes bilir bunu bin derde şifa boğazın maviliğinde kanat çırpan martılar şehrin magma çekirdeği. Bin bir gemiye ruhunun mavilige kanat çırptığını hissedeceksin. İlle de tutturma simit diye poseidon dalgaların köpüğünde saklamıstır lüferi  ,kır dümeni kaptan adalara bu yolculuk öyle bir uzasın ki zamansiz varayım karaya razıyım hırçın dalgalara,keskin mercanlara  abasıyanıkla dalayım hasbihale yudumladıgım sözcükler olsun..




-Yüzyıllık trende sözcükler idare ediyoruz işte  hain bezelye çıkmış kilosu 120ye cikmasaydın keşke şubat geldin şenliğinde  kazandığı ile ünlenip kaybettirdigin bezelye taneciklerinde..

-Kız bezelye 120 mi oldu...amaniiiin

- Ya bogazda degiliz diye nispet yap bakalım

Dur bi yazim vardi Ankara'nın denizi yok ama dümeni çok diye

-Bulim de yolliim

-Güleriz, ta da ağlarız tercih meselesi

Akasyanın kovuğunda Hazerfan aramak benimkisi kanatlarım yok ki çırpınışları m serçenin yüreği misali şubat güneşinde garip tesellisi.

Bu balkonda birlikte  kahve yudumlayıp
                                                 bezelye ayıklıyoruz iste


Işın ve Sevgi'yi bekliyorum


Galip dedeyi ziyarete kapatmışlar, gülün rahiyasinda selamlaştım martıların kanadında süzülüp güneşin ışıklarıyla ferahlatıcı hu aşkına..



Saygili davranin bezelyelere 120 kaat
 Nurten bir dokundum bin ışıltı aldım. Ne güzel

 Ah daphne plastik bir kovada yaren olmus sardunyaya galip dedenin ruhu hazerfanin çabası sinmiş bu kuyuya..
 İpek: Yer açmış öteye kayıp. Yalnız muhabbet dönmüyor. Dedikoducudur diyorlar sardunya için. Fısıldaştıkları geliyor mu kulağına. Şimdi renk vermese de Baharda patlatır cevherlerini .
Alev : Ne güzelsiniz yaw
 İpek  :🧡sen de gelsene😄
Zeynep: Ne güzel şeyler yazmışsınız 🤩
 Zeynep: Ben yine kendimin ay döngüsündeyim. Bedenim  bende değil 😂

 Herakles'in sessiz çığlığı yankılandı minareden zaman akmaktaydı sözcüklerin kifayetsizliğinde kaybolmak isterdim   hacı mimi külhaniyle...
 İpek : Ben aslandım içimden hüzünlü bir ihtiyar çıktı. Ben acizdim canım yandı postuma geri büründüm

 Nurten: Oltanın ucundaki dümen ayaklarım yorgun burnumda balık kokuları ilerliyoruz ey rehber acıktım nerede bu pidemmm😉
 İpek : Nasibin pide mi senin, 
Bir tabak hamsiyi niye seçmedin😂😂







Nurten: İstanbulu koklamak  göz doymayınca mide hep aç😇

Tarihi pidecideyiz birada çayı çakiltaşında demliyorlar pide bir buçuk saate önümüzde olacak ara sokaklarda mide gurultularını susturmaya çalışan havarileriz bizzz😇













Şekerlemelerle kandırmaca😂
 Loğusa şerbeti tadında kahve..
 İpek : Tarihten mi çıkarıp getiriyorlar pideleri.
Nil: Ayy hiç sevmedigim şerbet,  çocukken bebeği olanlara gittigimizde bir de zorla içirirlerdi, kan rengi ve çok şekerli olduğundan bana göre nefret bir şeydi..hep de öyle kaldı..
 Nurten: Olabilir malum inci tanelrinde yılmaz pideyi yiyince ünü nedeniyle kalabalık muhtemel açlıkta bir saat bekleyen midelerimiz için şahane ötesinde olaca
 İpek: Bana da fazla gelir şekeri ama kokusu iyi gelir . Tarçın ve karanfil
 Nurten: Evet karanfil ve tarçın şekeri dengeli olursa muhteşem bir tat oluyor
Nil: Mis gibi doğal bitkiler varken neden bu rafine şekerli şeyi yaparlarmis acaba, tabii o zaman besinlerle ilgili bu kadar bilinç yoktu...Vita, Sana daha bir yığın zararlı...nasılda zehirlemisler...


avanda sözcüklerin döğulmesiyle çıkarmış hikayenin hası gökyüzünde done döne uçarken martılar bir tas çorbaya razıydım der bu garip buhurdanlık tan çıkan kokularla yeni  caminin arka sokaklarında bayılirsam beni unutmaa😉
Nurten: Şu süpürgeleri alıp vereceğim ellerine tahayyül etsenize bunlara bitmiş uçarken pidecinin üstünde o garson hemen yapardı pideleri ,açlıktan bayram ederdi onbir kadın havarinin mideleri

 Pidenin hanı
Nil: Ne pideymis, niye bu kadar yavaş, ben çok güzel Trabzon pidesi yaparım,  keşke bana deseydiniz yollardım 🤣
İpek : İstanbul' un martıları uzun gagaları ile midelere dalmışlar. Halk galeyana gelmiş bağırıyor sokaklarda "açız açız"
 Nil: Pasta yesinler 🤣











 Nurten: Özel süit açıldı bize pidelerin pismesi yarım saat dediler duvarda tarihi rutubetin yaptığı tabloları inceleyip yorumluyorum tam bir sanat eseri
 


Nurten: Hangi ressam resmedebilir tarihin çizdiği gerçe
 İpek : Ayaklanmıs yürüyor duvar . Rutubet kimliğe bürünmüş. Tanıştığımıza memnun oldum.
Işın  : Gezi içinde okuyamıyorum akşam okuyacağım
 İpek  Gezi içinde yazanlar bile var😂😂













Nurten: Sevgi şanslı pideler gelmeye başladı
Nurten: Nihayeett
Nil: Amann ne pideymis,  heralde içinden altın çıkacak,  afiyet olsun..
İpek : Afiyet olsun. Ne yapsak biz de acele bacıdan acele pide mi istesek
Nurten: Cakıltası kireci aliyormuş çayın tadı muhteşem gerçekten ikinci bardağı içiyorum
Nurten: Ya hikaye görsel derken paylaştım afiyet olsun sizede
Nil: Nurten valla sen bizimle paylaştın biz de yemiş kadar olduk, ama birazda geziye odaklan...ama sağol sayende gezdik ☺️
 
Nurten: Tarihi fırında yaktım Süpürgemi ruhum kanunun namelerinde dalgalanıp semaya erdi iki mavi arasında martılardı uğurlayan. Körler şehrinin köstebegi olmadan güneşin son ışıklarını soludum rıhtımda, karabataklar yarenim yine, hızlı olsa da sevemediğim tek şey sehri istanbul'un rutubet kokan metroları.

Yorumlar