Tuzlu Margarita - Alev Ramiz

 


Bu havada buluşmaya nasıl ikna olduğunu hatırlamıyordu. Üstelik bu kişiyi hiç tanımıyordu. Şu blind date midir nedir, sosyal hayatın dayatmaları böyle çekilmez olabiliyordu. İçeri girdi, neyse ki kendi ismine rezervasyon yapmıştı. Yeri mekanı o seçmişti en azından. Olur a adamdan hoşlanmazsa yediklerine sayardı en azından.  Kalabalık  değildi, kenarda masalarda oturan birkaç grup, tanıdık yüz de yok , böyle zamanlarda gürültü de olmazdı,sevindi. Aynasını çıkardı, rujuna baktı, sonra dişlerine, iyi, bulaşmamıştı. Gelene kadar bir kadeh alsa fena olmazdı, gözlerini garsona dikti

Buranın ambiansını seviyordu ,hem sade hem özgün, bir mekan, loş da sayılmazdı. Işığı arkasına alacak şekilde oturdu. Böylelikle ışık adama vurur enine boyuna  inceleyebilirdi.

Eli kolyesine gitti, sinirlenince böyle oynardı hep. İlk günden geç kalan adamdan ne hayır beklenir ki diye geçirdi içinden.

Garson gelince ona bir içki bir de yemek menüsü uzattı.

Yemeği arkadaşım gelince söylerim, ama öncesinde bir içki bir de çerez alabilirim dedi

Buranın margaritasını tek geçerdi.  Garson bu kez daha bir kıvamlı hazırlamıştı sanki.Önce tuzu diliyle yaladı. Nasılsa karşısında kimse oturmuyordu.

Yan masadaki kadının onu süzdüğünü fark etti. Kadının üzerinde uzun bir hırka vardı. Sıkı sıkıya sarınmış, sanırsın sabahlık geçirmişti üstüne. Üşüyorsan niye çıkıyorsun kardeşim, otur evinde, zaten en çok bu yaşlılar sokakta diye aklından geçirdi. Ah bir de kırmızı ruj sürmezler mi ve çoğunlukla dişlerine bulaşırdı, aman aman böyle yaşlanacağıma deyip orta parmağının tersiyle masaya tıklattı.

Margaritayı henüz yarılamıştı ki garsona gözüyle işaret verdi

Bu kadehi kalın viski bardağıyla değiştirebilir misiniz diye sordu. Aslında o tuzu bir daha yalamak istiyordu. O lime tadı ve tuz nasıl çekiciydi.

Bardağı alınca sevindi. Tuzları yalamaya başladı. Kafasını kaldırınca kadınla göz göze geldi. Sinirlenmişti.

Dilini kadına doğru sarkıtıp sonra da bardağı yaladı, dalga geçmişti aklınca. Aaa kadın da aynı içkiden içmiyor mu? Az önce garsona masasını işaret ettiğini görmüştü. Kendisini mi taklit ediyordu neydi? Vay kokoş dedi içinden, sen ne anlarsın margaritadan.

Kadın onun bu jestine karşılık verdi. Dilini ona doğru iyice uzattı ve sonra bardağı yaladı.

Ay o nasıl çatlak bir dildi öyle. İçi kalkmıştı, şimdi yemek de yiyemem diye düşünüyordu. Ama meydanı ona bırakamazdı, fırsat bu fırsat haddini hemen bildirmeliydi..Bardağın içindeki kürdanı alıp ucundaki kırmızı meyveyi diline sıkıca batırmış gibi yaptı ve gülümsedi. Yanılmamıştı.

Kadın böyle olacağını düşünüp kürdanı aldı ve bir mızrak gibi çatlak diline batırdı, öyle ki kürdan kırıldı, meyve yerde bir kaç kez zıpladı. Kadından boğuk çığlıklar yükseldi. Garsonlar ne olduğunu anlamadan masaya koştular.

Offff varsın gelmesindi bu kaçak, uzun zamandır böyle gülmemişti

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder