Uzun zamandır Pazara
gitmemiştim, genelde marketlerden, manavdan ve köşe başına gelen kamyondan
meyva, sebze alıyorum. Ama herşey o kadar pahalı ki pazara da bir bakmak gerek
diye düşündüm. Hava da nasıl kapalı, rüzgar var, martılar çığlık ata ata
geçiyorlar, fırtına çıkacak diye korkuyorum.
Zoom toplantımız yeni bitmiş, bir öykü, bir de yazı var son editi
yapılıp pazartesi 14’e yollanacak, Manifest dizisine başlamışım çok da ilginç.
Evde kal evde kal diyor içimdeki o ses…
Herşeye ramen kalkıp,
giyinip, şemsiyemi de sırt çantama atıp çıkıyorum. Kapıya kapatırken çığlık çığlığa martı son
sürat denize doğru gidiyor… Ne var acaba? Deniz yakın ama görmek için karşı
sokaktan ilerleyip, merdivenlere gitmek gerek, pazarın ters istikameti.
Pazara gitmeye karar veriyorum. Ne kadar
kasvetli bir Pazar! Eski cıvıl cıvıl hali yok, çok mal da yok. Tezgahlar yarım
dolu, pazarcı suskun suskun oturuyor, bağrış çağrış sebze meyve satarlardı
eskiden, şarkılar, birbilerine takılmalar. Şimdi süklüm püklüm oturuyorlar.
Pazarı gezenler de asık
suratlı tamam anladık motorin ama bu kadar da olamaz ki diyor yaşlı bir kadın.
Pazarcı genç çocuk boynunu büküyor.
Bir tezgahta naneler,
dereotları, marullar nasıl yeşil nasıl güzel ama fiyat yok, korkuyorum fiyat
sormaya…
Şeftali 30 lira, vişne
50, ayşekadın 60 fena değil alsam mı? Her yerde incir var, 50 TL ama sevmem…
Şöyle bir dolandım
pazarda, içim sıkıldı, canım bir şey almak istemedi.
Eve dönerken önümdeki
iki torba eşya almış kadın arkadaşına rasladı, durdu yanlarından geçerken
Nedir bu bizim çilemiz
kızım ya diyordu…
Deniz tarafından
yürüyorum ama martılar susmuş. Hava hala karanlık…
Migros’a girdim, oraya
da ne zamandır gitmiyorum, internetten alışveriş yapıyorum genelde. Migros’da
eski canlılığında değil ama pazardan iyi durumda. Şeftali 34 lira, evin yanı,
aldım. İki üç parça birşey daha alıp,
eve döndüm.
İçim hala sıkılıyor…
Hava da kapalı…
Nedir bu çilemiz kızım…
Kalemina sağlık... Çok doğru ...Nedir bu çile????
YanıtlaSilvalla nedir ? sağol Füsuncuğum
Sil