RUBAİ
Annemin gün derdi bitmez. Sıra ona gelmeye görsün eli ayağı
birbirine dolaşır. Eskiyen koltuk yüzlerine takar, onu değiştiremezse eli
yastıklara gider, yeni yastık yüzleri alır. Avizeler bulaşık makinasında
yıkanıp parlatılır. Tatlı tuzlu ikramına hiç girmiyorum.
Anne çikolatalı toplardan yapsana. Geçen sefer bi tane
bırakmamışlardı tabakta ki odama götüreyim.
Olmaz, bir yaptığımı bir daha yapmam
E iyi valla sanki görücü ağırlıyoruz
Nerde o günler?
Anne inanmıyorsun bana di mi, söz bir gün getireceğim, şöyle
fakir ama gönlü zengin bir damat
Sus kız ağzından yel alsın, bak onca telaşıma bir de kafamın
tasını attırıyo, de git, ya da dur! Gitme!
Hayırdır?
Bak şu benim çaydanlığın kulpu kırıldı, bana üstü cam
demlikli, havalı bir çaydanlık alıver, o kadarını becerirsin herhalde. Ben anca
hazırlanırım.
Beleş mi çaydanlık?
Alttaki tencerede para var, al oradan, tamam o kadar yeter.
Böylece tıngır mıngır sokağa attım kendimi. Raksan
kunduranın önünden geçerken, göz koyduğum kırmızı rugan, bilekten bağlı
ayakkabıların yerinde durup durmadığını kontrol ettim. Çok şükür, yerinde
duruyordu. Hatta ayakkabıcı onları bir sıra geriye almıştı ki bu da beni
sevindirdi. Belki bir başkasının gözüne çarpmaz, alan olmaz, sonra indirime
girer ve cup, ayaklarıma düşüvermiş. Bakarsın Külkedisinin stilettoları gibi
benden başka kimsenin ayağına olmaz.
Gözümün önüne çiçekçinin kızı Aysel geliverdi, paraları bol
güya, babasının ünlülerin evine çiçek
gönderdiğini anlatır.
Ya kızlaaar bomba haber, gizli hayranı Gülşen’e babamdan
çiçek ısmarladı, 40 adet beyaz gül, bir tek biz biliyoruz bunu, şışşt.
Gıcık Aysel’in şişko ayaklarına o stilettolar olamıyor,
ağlayarak çıkıyor. Ne kadar tatlı bir hayal allahım, ne olur benim olsunlar,
büyüleyici bir ışıltısı var renginin, arkaya da koysan çağırıyor sakallı Ruksan
usta.
Ben dalıp gitmişken kapıdan sarı saçlı, botoks dudaklı bir hatun
içeri girdi. Ay diyordu daha içeri girerken, şöyle havalı bir stiletto istiyorum
demez mi ve ayakkabıcı kırmızılarımı vitrinden almaz mı?
Ben şok, derhal müdahale etmeliydim. İlk atış serbest. İçeri
girip aklını çelecek başka bir stiletto ayağıma geçirdim.
Bir taraftan yüksek
sesle kendimle konuşuyordum.
Ah ne kadar güzeller, hem havalı hem çok rahat, bu kadar
güzelini görmemiştim.
Sonra başka bir modeli deneyecekmiş gibi ayağımdan çıkardım.
Aklı çelinen kıskanç hatun müşteri hemen
çıkardığım ayakkabılarıma uzandı. Ben de bunu bekliyordum. Kırmızıları ayağıma geçiriverdim.
Hey yavrum! Kaptırır mıyım onları senin gibi çakmaya!
Arkasına baktığında çok geç artık. Ayakkabıların çifti
ayaklarımda geziniyordum. Sonra ayakkabıcıdan o Kenan Işık sorusu geldi.
Alıyor musunuz ?
Evet tabii ki
Son kararınız mı?
Son kararım
Böylece çaydanlık parası ayyakabıya gitti, hayırlı uğurlu
olsun, şifamı buldum resmen. Elimde
paketle ayakkabıcıdan çıkışım bir rüya olabilirdi ancak. Ama bu durumu anneme
nasıl açıklamalı?
Aysel alacaktı az daha desem. Annem de onun kokoş
tavırlarına gıcık olur, belki bana hak verir.
Ama kulpsuz çaydanlıkla çay yapılmaz ki. Bir koşu Esma’nın
kapısını çaldım.
Bana annenin eski çaydanlığını ödünç ver Esma, deyip kısaca
durumu özetledim.
Fırsat cambazı Esma, atılıverdi.
Cuma gecesi ben giyeceğim ama, Oktay’la sahile gideceğiz
Sahilde çizersin, eskitirsin onları.
Çaydanlığı göremezsin yoksa.
Şartını kabul etmekten başka çarem yoktu.. Eve girer girmez
ayakkabılarımı sakladım. Paketi açmış gibi yapıp anneme çaydanlığı uzatırken
annem şaşkın, şaşkın bana bakıyordu.
Kız bu ne, yeni
değil, bildiğin kullanılmış.
Anne valla elinde bir tek bu varmış. İdare ediver.
Annem çaydanlığı elinde evirip çevirirken gözü ısırdı bir
yerden ama konduramadı belli.
Dikkatleri dağıtma vakti. Bir belagat çekiyim de görsün
işitsin annem.
Hadi anne bak sana bir rubai okuyum:
Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş
Bırak onu bunu da, gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
çaydanlık da ortalığı ateşe veriyor, kalemine sağlık Alevcim :)
YanıtlaSilStiletto, çaydanlık... objeler öyküye nasıl da katman katmış... Eline sağlık
YanıtlaSilÇok güzei bir öykü olmuş.. Ellerine sağlık
YanıtlaSil