Kasım deyince akıllara ilk gelen havaların ısınıp, tam kışlıkları çıkarmışken yazdan kalan günler yaşatmasıdır. Takvimlerde adı geçmese de dünyada farklı isimlerle geçer. Almanya'da ‘kocakarı yazı’, İsveç'te ‘Birgitta yazı’, Amerika'da ‘ Yerli yazı ‘, ülkemizde ise ‘ pastırma yazı’ olarak anılır. Senede bir ya da iki kez yaşanır, genellikle kasım ortalarında son bulur. Olsun, pastırma yapmak için yeter de artar bile! Pastırmalar gündüz yapılır, sıcak havada hızla kurur, gecenin serinliğinde ise olgunlaşır. Tadına doyum olmaz.
Kafası karışıktır kasımın. Ne yazdan vazgeçer ne kışa karşıdır.
‘Kararsız Kasım’ deyimi bile lügatımıza
girmiştir. Sonbaharın huzurlu güzelidir. En romantik aşklar kasımda yaşanır.
Adına yapılmış filmler bile vardır.
Kapadokya zamanıdır. Balonla uçmanın dayanılmaz
hafifliğidir.
Kucağıma alıp bırakamadığım, onun bana değil de benim ona
biat ettiğim , iyi ki dediğim, hep diyeceğim ay parçamı, luna’yı ilk
kucakladığım zamandır.
Kasımpatı çiçeklerinin patlayacağı tutan aydır. Pembe, sarı,
kırmızı, beyaz, fuşya , alacalı açar da açar. Öyle beklemiştir ki bir yerinden
bin çıkar. Var gücüyle renkleriyle boyar toprağı. Bolluğun simgesidir bu
yüzden. Bir de hikayesi vardır kasımpatının ya da diğer adıyla krizantemin.
Hikaye bu ya, Crisan adında köylü bir genç , köy ağasının
kızını sevmiş ve kızın dikkatini çekip onu kendine aşık etmiş fakat bunu duyan
kızın babası görüşmelerini engellemiş. Genç kız üzüntüsünden hastalanıp yataklara
düşmüş. Dadısı onu bu halde görmeye dayanamayıp olan biteni Crisan’a anlatmış. Crisan’ı
eve sokamayacağını ama isterse ona mesajlarını iletebileceğini söylemiş. Crisan
hemen ormana gidip gördüğü en güzel çiçeği dalından koparmış, ucuna da bir not
iliştirmiş; ‘Crisan t’aime . Crisan seni
seviyor demekmiş bu ve sevgilisine ölene dek her gün bu notla bu çiçeği
yollamış. İşte o çiçek ‘krizantem’ imiş.
Bunun için kasımpatı hüzün çiçeği olarak da bilinir.
‘ yine aylardan kasım
sanki sende kaldı
bir yarım’
Bir yarımızın onda kaldığı yasımızdır 10 Kasım . Dünyada yeri dolduramayan ve
dolamayacak Ata’mızın ölüm günüdür.
Kimse bilmez ama özlemlerin ayıdır kasım. Yuvadan uçan
kuşların özlemiyle yanıp tutuşma zamanıdır. Yapraksız ağaçlarda dallar hatıra
kalmıştır. İçinizi titreten gecenin serinliğinden çok yalnızlıktır. Bir başına
kalmışsındır. Sen ve ‘kasım’...
Atamızın gururu ve hüznünü çağrıştıran Kasımı Krizantemlerle ne kadar güzel birleştirmişsin...
YanıtlaSil