Teşrini Evvel - Zeynep Pınarbaşı

 

Sanki hep eylüldür şarkılar yazılan, uğruna nağmeler dizilen

Aslında Ekim’de başlar sonbahar

Bir defa dengenin unsuru terazi burcunu temsil eder.

Ekim gelince huzur yanına bir dinginlik gelir.

Her renge bürünür doğa, yeşil, sarı, kahve…

Kah mavi kah siyahtır gökyüzü

Bir bakmışsın sırtında koca bir ceket, avuçların üşümeye başlamış

Ardına gelir ılık bir rüzgâr, kıskandırır yazı

Usulca kulağına fısıldar kara kış geliyor diye, belli belirsiz anlamazsın, anlayana kadar yitirirsin Ekim’i

Döngünün son ayağına çok az kalmıştır.

Seni bir senenin daha bitimine yaklaştırır.

Teşrini Evvel, bak hasadı yapılıyor kestanelerin

Narlar olgunlaşmış, şimşir kaşıklar bedenlerinde tık tık tık

Dökülüyor kazanlara, kaynasın pekmezler, ekşiler, şerbetler

Yarı sıcak yarı soğuk Ekim

Yaklaşırken yılın sonuna olgunlaşıyor balıkların derileri

Ruhum arınıyor Ekim’de

Gazel,

Dökülüyor yapraklar, çöpçüler süpürüyor kaldırım kenarlarından sarı soluk siyaha çalan yaprakları

Eylül nağmeli, diline şarkılar dolandıran sonbahar kapısı

Öyle mi gerçekten, nazlı, huysuz, biraz da alıngan eylül

Dikilebilir mi Ekim’in karşısına

Büyülüdür Ekim İstanbul kurtulmuştur

Biraz acılıdır sevimsiz insanlar doğmuştur

Mesela bize Simit buyuran kadın doğarken

Fransa’ya pasta yediren Antoinette’nin idam edilmiştir

Doğdukları zamanda dirilir kötüler

Bu tatlı sonbaharda açan çiçekler de vardır

Sylvia plath, Dostoyevski, Doris Lessing, Orson Welles, Cahit Sıtkı Tarancı ve daha niceleri

Kelimelerini, gördüklerini, yaşamlarını bıraktı bize



Teşrini Evvel, sonbaharın en güzel zamanı …

Yorumlar

  1. Ellerine sağlık Zeynep Teşrini Evvel anneannemi hatırladım Beraber sayardık... Teşrini evvel, teşrini sani.... Hey gidi günler hey ...Nasıl da götürdün beni çocukluğuma kalemine sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder