Nedir bu Aralık ayının çektiği Kasım ve Ocaktan? Kasım
Aşk, Aralık Depresyon, Ocak yeni başlangıçlar ayıymış…
Aralık soğuk, aralık karanlık, aralık karamsar….
Sabredip geçilecek, yaşanmayacak bir ay gibi, Kânunuevvel … Ocaktan önce işte. Zemheri soğukları başlıyor aralıkta, 40 gün sürecek…
İçim sıkıldı valla. Aralık doğumlu olarak en çok yay burcu
olmam gerçeğini seviyordum, günlerin kısalmasından, karanlıktan ben de hep
şikayetçiydim de o kadar da depresif değildim bu yazı için araştırmaya başlamadan önce.
Olumlu bakmayı severim olaylara, aralık ayına da olumlu bakmalı dedim.
Timur Kocaoğlu Aylardan
Aralık başlığını atmış bakın ne demiş?
Sen geliverirsin birden
aylardansa Aralık...
Unutulmuşsa kapı pencere
ya da bir kitap aralık...
Seninle çıkagelir dünya
kalmışsa düşünceler aralık...
Bu ayda buralar güzeldir
bırakmışsan gönlün aralık...
İster uzun kal, ister kısa
salıver hayallerini / ARALIK...
Mevlana’nın öldüğü gün yani 17 aralıkta doğmuş olmak ta benim için ilginçtir. Annem hep 16 Aralık’ta doğduğumu söylerdi, doğum günümü 16 Aralık’ta kutlardık. Yıllar sonra Nüfus Cüzdanları kimlik kartına dönüşüyordu aaa… bir de baktım 17 Aralık doğum günüm… Hani 16 aralıkta doğmuştum dediğimi hatırlıyorum. Gece 2’de doğdun demişti annem. O gün misafirleri varmış, yemekler yapmış, çok özenmiş krem karamel yapmış hatta. Akşam sırtı ağrımaya başlamış, doğuma da 2-3 hafta var, önemsememiş sırt ağrısını, ama çok ağrısı olunca yemeğin ortasında misafirliğe gelen hanıma söylemiş, şansına doktormuş misafir, doğumun başlıyor hastaneye çabuk demiş… Tüm bunlar 16 aralık gecesi olduğundan annem için ben krem karamel yaptığı akşam doğmuşum yani 16 aralıkta.
Hemen de doğmadın, kaç saat sancı çektim derdi annem…
Krem karamelleri de doğum haberini alıp, o gece teyzemi de
alıp trene atlayıp, İstanbul’dan acil Ankara’ya gelen anneannem yemiş. Güzel
olduğunu söylerdi ama Annem bir daha krem Karamel yapmadığından bize kısmet olmadı.
Neyse gelelim Mevlana’ya, bizim ölümümüz ebedi bir düğündür
diyen bir evliyanın ölüm günü doğmanın şans olduğunu düşünürüm aslında. Yedi sekiz yıl önce teyzemle Konya’ya gittik,
Şebi Aruz törenlerine katıldık.
Kalabalık, konuşmalar, politikacılar derken tören bana hiç ulvi gelmemişti
ki dervişlerin dönüşü de folklor gösterisi düzeyindeydi. Hayal kırıklığına
uğramıştım.
Aslında mitler açısından ve kadim dünya içim çok önemli bir
ay Aralık ayı.
21 Aralık’ta ekinoks var, yılın en uzun gecesi… ışığın en
gizli olduğu gece
Kadim kültürlerde dönencelerin ve gündönümlerinin özel yerleri var, Druidler bu güne “Alban Arthan – Arthur’un Işığı” der ve Stonehenge‘de özel ritüellerini gerçekleştiriyorlar.
Ya Türk Mitolojisi, bu sene
hem de aralık ayında Türk Mitolojisi semineri dinledim. 21 aralık Nardugan bayramı olarak kutlanıyor. Internette maviler giymiş saçlı
sakallı Ayaz Ata’yı birkaç senedir Aralık ayında görüyorum ve Noel aslında Türk
geleneği yazılarını da okuyorum ama çok ta önem vermemiştim, bu sene seminerde
öğrendiklerim ve sonrasında okuduklarım ilgimi çekti doğrusu.
21 Aralık’ta başlayan 21 Mart’ta Nevruzla
biten bir dönem bu Nardugan. 21 Aralıkta
en uzun gece olduktan sonra, aydınlık karanlık ile savaşmaya başlıyor.
22 Aralık günü gün ışığı başlayan, 24 Aralık
akşamına kadar süren yıl döngüsü ışığın karanlığı yenmesi ile sona eriyor. Akçam altında, Nar kırarak kutlamalar
yapılıyor, çünkü nar güneşi simgeliyor, bolluğu ve bereketi de.
Çok güzel bir seremoni
bence. Tekrar yaygınlaşsa keşke. Aralık ayına enerji, coşku getirse.
Bir de 25 aralık var. O da
çok kadim bir tarih.
Mısır’da Horus, Frigya’da Attis, Hindistan'da Krishna, Yunan Mitolojisinde Dionisus, Pers İmparatorluğunda Mitra bakire anneden doğarlar hem de 25 Aralık günü, üstelik yaşamlarının bir anında çarmıha gerilir ve yeniden dirilirler.
Horus’un
annesinin İsis olduğunu da ayrıca belirteyim.
Isa’nın da aynı gün ve aynı hikaye ile doğduğunu da düşünürsek çok
mistik, çok kadim bir tarih 25 aralık.
Bu ayı ilginç kılan başka olaylar
örneğin bir reklam filmi ile bizim kuşağın hafızasına kazınan, çoğumuzun gitmek
görmek istediği parası bizim parayı çoktan
geçmiş olan Papua Yeni Gine 1 Aralık 1973’te bağımsız olmuş. 10 Aralık 1901’de İlk Nobel Edebiyat ödülü
verilmiş. 14 Aralık 1911’de Norveçli Roald Amundsen Güney Kutbu'na ulaşmış, bu konuda bir film izlediğimi de
hatırlıyorum. Doğum günümde yani 17
aralıkta 1903 - Wright Kardeşler benzin
motorlu uçakları ile Kitty Hawk'ta (Kuzey Karolina) ilk uçuşu geçekleştirdi:
uçuş mesafesi 37 m, uçuş süresi 12 saniye,
(doğum günümde Türkiye’yi sarsan ayakkabı kutuları olayı da var da, onu
çok anmak isteniyorum.) 19 Aralık 1848’de kitaplarına bayıldığım Emily Bronte
doğmuş. 28 Aralık 1612’de Galileo Neptün’ü keşfetmiş, ama gezegen değil yıldız
sanmış ….
Ekşi sözlükte de entry var Aralık ayında doğmak
bi türlü hangi yılda doğduğunu söyleyememektir.yaşım soruluyo 96 doğumluyum diyorum aralık ayında doğduğumu öğrenince olum ne yaşını büyütüyon 97 lisin işte.97liyim diyorum yaşını ne küçültüyon.lan ben napıyım daha.
Yazmış etkisiz eleman aynen katılıyorum kendisine. 64
doğumluyum ama aralık demekten yoruldum bunca senedir.
Tesadüf bu ya; aylardan
Aralık, günlerden salı ve sen gidiyorsun salına salına bütün aralıklardan
yüreğime diyen - Küçük İskender’e de selam çakarak bitereyim yazımı…
Depresif olmak isteyen olsun
ama bana göre canlı, kadim ve esrarlı bir ay Aralık.
Harika bir yazı olmuş Işıncığım, kutlarım.
YanıtlaSilteşekkürler :)
SilÇok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş ... Keyifle okudum Aralık doğumluların bu kadar çilekeş olduğunu da bilmiyordum.. Ellerine sağlık
YanıtlaSil:) teşekkürler
Sil