Nasip - Alev Ramiz

 


Aklımdan çıkmış gitmiş. Yine zamanla yarıştığım günlerden biri olmalı. Araba yerine sepeti tercih etmek bilerek ve isteyerek, maksat süreden ve paradan tasarruf etmek. Ama sepeti sertçe kasanın önüne koymamın masumiyeti tartışılır. Kasanın yanında bir kız bana bakıyor, elinde bir kağıda adımı soyadımı, telefon numaramı kaydediyor. Selpak ürünlerinin çekilişi varmış. Sepetin içinden  kasaya öncül atlayanların kağıt peçeteler olduğu dikkatinden kaçmamış. Çocuk büyütürken peçeteler, ıslak mendiller vazgeçilmezim, haklıyım kendimce.

Teşekkür edip ayrılırken marketi , kızı unutuyorum. Yaptığım alışverişin günü değil ama haftayı kurtarmasını dileyerek direksiyonu eve kırıyorum.

Yine bir sabah hengamesinde telefon çalıyor. Genelde beni aramazlar, arkadaşlar olsun, aile olsun. ‘seni meşgul etmesek, yoğunsun” derler. Masum değiliz, hiçbirimiz. Gerçek tamamen başka. Koltuğuna oturup çayını yudumlamak varken, ahizenin diğer ucunun bu ahengi kesintiye uğratma ihtimali gözlerini korkutur. Ama bu  yiğit çaldırmakta ısrarlı.

“ Buyrun” diyorum.

Adımı söylüyor, doğruluğunu teyit ediyorum. Migros’ta yaptıkları çekilişin kazananı olduğumu söylüyor, kibarca tebrik ediyor. Kazandığım ödülü göndermek için adresimi söylüyorum. Evde fondan gelen sesleri duymuş olacak ki çok uzatmıyor konuşmayı, anlayışla karşılıyorum.

Ödülün kapımı çalması telefon sohbetinden daha kısa sürüyor diyebilirim. Paket ise hiç beklemediğim boyutta. İçinden bir senelik kağıt peçete ihtiyacım çıktı dersem yalan olmaz.

 Abim kapıdan geçerken uğramış, merakla kutuya bakıyor.

“Kırk yılın başı ödül kazandın diye seviniyorsun, tuvalet kağıdı varmış nasipte “ diyor.

Doğru söze ne denir?

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder