Takdir etmek ya da bir adım ilerisi, minnet duymak
çocuklukta öğrenilen bir duyguymuş. Deniyor ki, takdir etmek ve/veya minnet
duymak insanın doğuştan getirdiği duygulardan biri değil. Bunu ilk kez
İncil’deki bir hikayede okumuştum.
Hikayeye göre Hz. İsa insanlara çeşitli iyiliklerde
bulunuyor. İnsanlar da minnet hissi ile onun peşine düşüyorlar. Hep birlikte
bir dönemece gelindiğinde Hz. İsa arkasına dönüp bakıyor ve yalnızca bir
kişinin kalmış olduğunu görüyor. ‘’Nereye gittiler?’’ diyor. Adam ‘’Onlar bir süre sonra sıkılıp ayrıldılar…’’ diye
cevap veriyor.
‘’Peki’’ diyor Hz. İsa ‘’Sen niye gitmedin?’’
‘’İçimdeki minnet
hissi buna engel oldu’’ diyor adam.
O zaman Hz. İsa ona bakıyor ve diyor ki ‘’Seni yetiştiren
anne ve baban, gerçekten çok değerli insanlarmış. Çünkü minnet doğuştan gelen
bir duygu olmadığı gibi çevreden de öğrenilemez, minnet yalnızca içinde bulunulan
aileden öğrenilebilir. Ailen seni sevip, takdir ederse sen de minnet duymayı
öğrenirsin.’’
Demek İstediğim:
Bütün bu bilgilerin ışığında, bazen çocuklara nankör ya da
hayırsız yaftasını yapıştırmadan biraz düşünmek mi gerekir… Bizden ne gördüler,
ne öğrettik, neye hazırladık…
Yorumlar
Yorum Gönder