Tırtıl - Alev Ramiz

 


Annem çocukken dedemin ipek böceği yetiştirdiğinden söz ederdi.

Dut yaprağını yiyen masum bir tırtılın insanların gözüne çarpması ne tuhaf! Ama yüzyıllara damga vurduğu bir gerçek.

 Nesli hanlara krallara dayanır diye boşuna dememişler. İpekböceğinin kozasının ipliğe dönüşeceğini ve dokumacılıkta kullanılacağını ilk keşfeden Çinli kraliçe She-ling-She olmuş. üretimini bir sır gibi sakladıkları ipek kumaşlarınun ünü Arabistan’ı oradan, Nil nehrini geçip batıya kadar ulaşmış. Hindistan ve Japonya'nın da bu ilme vakıf olup üretim yapmasıyla, kadim dut yaprağının tarihi yolculuğu doğu kültürü ile batı kültürünün kilometrelerce uzayan ipekyolunda tanışmasına vesile olmuş.

Bu kadar mı? Hiç değil

Kadınların nur tenlerinde parlayan ipekler güneşin ışınlarını bile kıskandırırmış

İpekyolu’nu özlemle gözleyen tacirler sayesinde zenginlik ve bolluk artmış.

Sanırım dedem de para kazanıp zengin olma hayaliyle ipek böceği yetiştiriciliği yapıyordu.

Ama annemin çocukluk serüveninde unutulmaz anılar bıraktığı kesin

Tırtılların çıtır kıtır dut yapraklarını yemesini keyifle izler, sonra gizli saklı ördükleri kozalarına kapanınca onların bir kelebek olarak kozasını yırtmasını can ı arzuyla beklermiş. Onlara şarkılar söyler, güzel vakit geçirmeleri için dua edermiş

 O kozada bir füsun saklıymış çünkü. ..Giren böcek iken, çıkan kanatlı bir melekmiş anneme göre. O vakit heyecandan yanakları alev alev  yanar,Alfabenin halen Elifle başladığını sanan Ayşenur teyze işimiz var hadi bakıyım deyip onu uzaklaştırırken, kelebeklerin kozasının içinde öleceğinden annemin haberi bile olmazmış

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder