Mutluydu, dans edecek gibi hissediyordu. Teknenin müzisyenleri tango çalmaya başlamışlardı.
Mehtabın şavkı dalgalarla oynaşıyordu. Sevdiği kadın kollarının arasındaydı. Öylece kaldı. Boğazı düğümlenmişti, Bu harika bir andı her zaman öyle olmuştu. Ayla'ya sezdirmemeliydi.
Derin bir nefes gözlerinin içinde kaybolman yeterli. Ela ışıklara odaklandın mı kendiliğinden gelir. Nefesimi kulağında hissetmesi, burnumla şakağına azıcık kısa bir an dokunsam. Yay gibi gerilir damarlarımda dolaşan kan gibi. Sonra belimdeki elimi hisseder güvenle bırakır kendini. Bu dans değil, bir sanat demişti. Giysilerle ayakta sevişmek bu demişti bir diğeri. Yaşamak bu şimdi hissettim demişti.
Güven onun için güvendi. Tango müziği dinlenişti ninni yerine, annesi bebekken tango yapardı onunla. Bu aşinalık belki de huzuru, rahatı ve yaşamı hissettirirdi. Partnerin önemi çok büyük. Müziğin ritmiyle aynı olmalı tüm hareketler. Ayaklar, eller, nefes tüm vücudunu hissetmek değil aynı anda partnerinin vereceği tepkiyi de bilerek adım atmalısın. Sıçradığın da güvenle tutulacağını bilmeli. Bir sonraki figürün yada adımın senden önce değil seninle ve sana doğru olacağını. Tango bir anlamda iki ayrı vücudun birlikte bir gösterisi biz olup estetikle birleşebilme dansıdır.
En harika dansı kiminle etmişti hatırlayamadı. Öyle çok öyle bilinmezdi. Kan basıncı gibi bir şey bu bir yükselip bir alçalmanın verdiği hızı dengelemek için gerekliydi belki de güven. Sonra ayaklar yere sağlam basmalı, bir o kadar hafif olmalı adımlar. Sahi ayak ucuyla dokunduğunda anlayan ve hareketi tamamlayan kaç kadın var. Yay gibi eğilmişken kiriş gibi olmalı mı sinirler. Partnerin nefesi kan akışını düzenler ve hayat gibi akar gider adımlar.
Müzik o da çok önemli örs te duyduğun ayak parmağına dek titretmeli seni. Ellerin kavradığı parmaklar okşar gibi olmalı. Şah damarından duymadığın ritmi veremezsin hayata. Dudakların busesi anlık değip geçmeli. Sonra partnerin bakışlarıyla bilmeli nefesini ve dans.
Körfezin karanlığı ne ara çöreklenmişti yüreğine. Sahi tekne deki o genç, Aylanın geçen seneki öğrencisi olabilir miydi. Bu kadar çok yememeliydi. İşte Ayla karşısındaydı, müziği duyuyordu. Gözlerini görüyordu, kanı çılgın gibiydi damarlarında. Adım. adımları niye öyle boşlukta.
Nurten Yurt
Etkileyici...Tebrik ederim...
YanıtlaSil