Selam, masal bu ya Arzu kanatlanmış dediler. İnanmadım o postadan gönderilen kareye gökyüzündeki
pamuktan bulutlara baktım. O maviye sevdalı kadın göz kırptı, bulutlar karavan olmuş yol alıyordu. Tuhaf zamanların tuhaf masalcılarına kanmadım ben el salladım. O gün papatyalar çıktı yoluma bir de uğur böcekleri. Uğurlar olsun dedim sana.
Sahi düşündüm hatırlayamadım ilk tanışmamızı. Olsun ne çıkar seninle paylaşılmış. o kadar çok ortak. acı tatlı anı var. Bir çok ortak dost aradı, onlarda inanmamış, başın sağ olsun dediler. Başım sağdı da o gün bir tuhaf ağrıdı. Tüm dostlar senin için bir şeyler yapıyorlar. Adına ağaç dikenler var. Sonra ben sana mektup yazalım dedim bir kaçına. Sen severdin ya. Pullayıp göndereme sekte sen okudun onları bulutlardan bilirim. Sahi bir de hayalin vardı, Pullu Şalvar masalın kitap olacak inşallah. Sonra nemi oldu bilirsin bizim buraları işte tam kapanma diye bir şey ilan ettiler. Kimileri kapandı, kimileri açıldı uzak diyarlara herkes kendi masalını yazıyor işte bu diyarda.
.......................
Gökkuşağının altından geçen turuncu karavan korna çalıyordu. Çocuklar takılmış peşine ellerinde renkli balonlar. Pembe bir bulutun üstüne doğru havalandılar. Sonra paraşütlü kediler peydah oldu miyavladılar. İncir ağacın dan beyaz damlalar akıyordu. Her damla inci gibi parlayarak uçuyordu. Papatya tarlalarının üzerinden uğur böcekleri kanatlandılar. Terlik, pabuçlar öyle naif tiki anladım. Sahi sonra o karavandan bir çıktın, başında pembe yemeni ayağında pullu şalvar. Bağdaş kurup oturdun o buluta, çember oldu etrafında, çocuklar, kediler, uğurböcekleri. Başladın anlatmaya gezdiğin gördüğün diyarları, insanları masalları. Sus pus seni dinledi, yer gök çemberi tarikat ehli. Öyle bir ışıldadı ki güneş maviye döndü. Buluttan akan çağlayanda mavinin her tonu parlıyordu. Ulaşıp bir şeyler söylemek istedim bende dilim lal dönmedi bir türlü. Cümleler mi küsmüştü, kelimeler kifayetsiz, bir araya getiremedim. Uğurlar olsun takıldı dilime, birde masaldır yaşamak. Sahi sonra haykırdım mektup yazacağım da nasıl ulaştıracağım? Yazıp ta ulaştıramadıklarım öyle çoktu ki. Anladın o yumuk ellerinle savurdun rengarenk pulları. Her şey için teşekkürler Arzu..
Nurten Yurt.
Yorumlar
Yorum Gönder