Munis İfritler - Işın Güner Tuzcular

 


Fıldır fıldır gözleri çöp çıkarma bahanesiyle atmış kendini kasvetli evinden dışarı.  Kıpır kıpır, kahvedekilerle laflama peşinde.  Munis ifritler toplaşmış, ne diyecek diye bekleşiyorlar. Tespihler çekiliyor, bıyıklar buruluyor, okey taşları vuruluyor, çaylar karıştırılıyor, kulaklar bekliyor…

Müstehcen bir sırnaşıklıkla yaklaşıyor. Mizanseni kurmuş kafasında.

Deniz duvarının orada buluşan aşıklardan başlıyor, dalgakıranda şarap içenleri sayıyor, oradan kale arkasındaki büyük kabahate dem vuruyor.

 

Elde tespihler bıyıklar bükülüyor, fesuphanallah çekiliyor. Munis ifritler deşiyor onun kinayeli kelimelerini, büyütüyor, iç karanlıklarında yuvarlıyor, ortaya atıp, çarpıştırıyor. Artık munis değiller sadece ifritler. Karanlık fışkırıyor tüm kasabaya.

Tekbir getiriyorlar, sağır bir gürültü kasaba meydanında.

Namus diyor birisi, ar diyor öteki… Din de elden gidiyor…

Eski zaman müzesinin orada kalabalık büyüyor, yutuyor tüm aydınlığı.  

Çiçekleri, otları hoyratça ezerek, denize doğru çayırlıklarda yürüyor öfkenin ayakları, ibrisin ordusu…

Gezici tiyatro çadırını yakıyor birisi, gençlere doğru açlıkla ilerliyor öteki…

Tekbirler getiriyorlar eziyorlar, tekmeliyorlar, dövüyorlar, hırpalıyorlar

Yorumlar