ALEM Işın Tuzcular

  


Yeni kelimemiz Alem ....

Artık a'ların üzerinde şapka yok, üzücü bence. O şapkaları dilin zenginliği olarak görüyorum ben. Şapkaları seviyorum. 👀

Düşüneyim şapkalı olursa  : âlem  Viki sözlüğe bakıyorum :) 

âlem (belirtme hâli âlemiçoğulu âlemler)

  1. (gök bilimievrenkâinat
  2. cihandünya
    İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. - Yahya Kemal Beyatlı
  3. aynı konu ile alakalı kimseler
  4. bu kimselerin meşgalelerinin tamâmı
    Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. - O. C. Kaygılı
  5. belli bir [[grup<gruptaki]] canlıların tamamı
    Hayvanlar âlemiiçinde böcekler mühim bir sınıftır.
  6. durum ve şartlar
    Evlilik âlemi.
  7. çevreortam
    Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı. - Halide Edip Adıvar
  8. kendine mahsus birçok vasfı bulunan şey
  9. farklı davranış içinde bulunan kişi
  10. (mecazeğlenceeğlenO gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. - O. C. Kaygılı



Çok kullanmam ben bu kelimeyi.  İlk anlamı yani Kainat, evren anlamı geliyor ilk aklım. Evreni daha çok kullanırım ama Hayvanlar âlemi  kullandığım bir tanımdır.

Şapkasız olanı nerede ve nasıl kullanılır acaba? 

6 dakika yazarken aklıma ilk minarelerin üzerindeki ay yıldızlar geldi...

Bir de el alem duymasınlar, el aleme rezil olmaklar falan... Sıkıntılı kelime bence.

Vikiye bakalım bakalım : 


alem (belirtme hâli alemiçoğulu alemler) -mi

  1. bayrak
  2. minarekubbesancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunanmadenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süsayça
    Minarenin parçaları yukarıdan aşağı doğru sayılırsa alem, külah, petek, şerefe, gövde, pabuç ve kürsüdür.
  3. simge
Daha da detayı varmış
 

Kelime anlamı "yol gösteren, işaret ve bayrak" demektir (İslam Ansiklopedisi). Türkçesi belgidir. Aynı zamanda Alem, toplulukların altında birleştikleri alametler, sancaklar olarak da nitelendirilmektedir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lâle olarak tanımlanmaktadır.

Türk ansiklopedisinde, yapı kubbeleri ve minare külahları üzerine kaplanan kurşun levhaların tepede birleşen kısımlarındaki açıklığı örtmek ve bu suretle rüzgarın kurşunları kaldırmasına engel olmak için ağızlarına, kapak gibi ağırca bir şey koymak ve aynı zamanda o kubbe külahın şekline bir güzellik vermek için konulan ay şeklinde sivri tepeliktir. tanımıyle yer bulmaktadır.

Türkler alemi 15'nci yüzyılın sonlarına kadar sancak ve tuğların tepelerinde taşımışlar, aynı zamanda silah olarak da kullanmışlardır. Zamanla alemler sadece sancak ve silah anlamında kullanılmayıp padişah ve komutanların yanında taşınan, altında askerin toplanması için de kullanılmaya başlanmış, bu sembolleri taşıyan kimselere de alemdar denmiştir. 


Türkçesi belgi... İlk kez duyuyorum. 

Alemdar'ında nereden geldiğini öğrenmek ilginç. 


Bu arada Tükçe kelimeyi önce bengi sandım...Ona bakkım kubbe altı sözlüğünde Sonu olmayan, ebedi yazdı önce, kafam karıştı, okumaya devam ettim, (ﺑﻨﮕﻰi. ve sıf. (Fars. beng “esrar” ve nispet eki -і ile bengіBeng içmeye alışmış olan kimse, esrarkeş: Bunlar kim bengîlerdir yerler esrar (Şeyhoğlu Mustafa). Küffar sanır hüccet almış Eğri’ye / Hâli benzer nefes çekmiş bengiye / Bre sorun Nemçeli’ye Lehli’ye / Ne de çabuk unuttular Mohaç’ı / Zigetvar’ı Tamışvar’ı Uyvar’ı (Rumeli Türküsü)... Yanlış kelimeye baktığımı anladım ama bunu da öğrenmiş oldum. Bir ara hergün bir kelime öğreniyordum yeniden mi başlasam...


Ey 6 dakika nelere kadirsin:)


Peki ya "el alem"? ,

o galiba şapkalı... yani şapka olsaydı, şapkalı olurdu. 


Bu şarkı da uyar mı uyarmış bu yazıya...




IŞIN TUZCULAR 



Yorumlar