Denizşörler - Nurten Yurt

 

Bu şehir benim bırakmam kimseye. Ganjda denize girmek kutsalsa, kurban kanıyla yıkanan marmaram var benim. Çocukluk plajlarımın peşindeyim bu yaz. Florya halkla içiçe bir plaj. Hafta içi sakin, Afrikalısından, Türkmenistanlısına her çeşit dünyalı mevcut. Sayfiyeden plaja iner modunda hazırlanıyorum. İki kıtayı birbirine bağlayan marmaray sağolsun. Denize keyifle girmeye alışkanlığınız varsa termosu havluya sarıp saklayın. Girişte sorulan soruya usturuplu bir pembe yalan şart. Yoksa şezlonga servis yok, termosu rehine alıyorlar. Bir deftere isim yazdırıp keyfimin çeyreğini rehine bıraktıktan sonra kumsalda 20 yıldır bedenime hasret dalgalarla selamlasıyorum. Hava tanıdık sahildeyim çalıyor. Afad'a inat diyorum. Zira başladı yine mesajlaraAnladık son yirmi yılda dikilen beton cam çelik gökdelenler, kesilen yeşillerle değişip dönüştü bu şehirde. Deniz bildiğimiz Marmara. "Sel,dolu,Yıldırım,hortum gibi oluşabilecek felaketlere hazır olun." Posedion da almış mesajı galiba. Bulutlardaki değişim birkaç damla attı.Aman Afad  utanmasin diye, rüzgar zaten bu yaz özgürlüğünü ilan etti. Marmara dalgalarıyla yosunlarını armağan etti kıyıya. Gökyüzü bulutlar birkaç uçak var. Uzaklarda, iniş kalkış sesini duyamasakta gökyüzündeki rota yerliyerinde. Florya ormanın kokusu, geçmişten kalan birkaç çamın rayihasıyla ulaşıyor. Erken veda etsekde sahile, Muharremin onunu üç geçe Şehrin içinde mavi rüya duruyor yerli yerinde.....